I believe that is the best part of the regional roles. Having a chance to meet, talk and make friends from different countries. Shatalov (Alexey) is the best of all, I think.
He is always cool and confidence. He is the one always doing something different and always creating differentiation from all others. He invited me to attend their annual activity: Fishing in Siberia. I took off (it was very tough time for me from personal perspective, might write these days and my experience in the future and share it with you in here), 1 week, then arrange flight to Kiev where Shatalov is living and from. Meet with them, suggest me to brought sailing clothes and warm underwear’s etc. Then we move to Moscow, then Tumen (Turkish city, meaning of the city name is thousand in old Turkish language, in the middle of Russian Steps) then move north(Igrim) by propeller plane/2 lanes/ no seat number / no need to switched of phones/ and see pilots and what they are doing 🙂
While we were in Kiev Bristol airport, they gave me a plastic bag to carry. When i hold it, i realised that is creamy, slippery something strange but did not check what was inside. Once we arrived to Time after 10 hours from the first flight from Kiev, we had 6 hours to next flight to Igrim.
Guys found some primitive cafe and table to stay, order 2 bottle of vodkas, delivered small-metal glasses which were carried in a leather bag in the pocket of Shatalov. Then guys asked me to put the plastic bag on the table, they they opened it then i realised what i was carrying all the time: Fat from the shoulder of farm pig 🙁 It was disgusting but it is ok, as long as i am aware of this, i can keep myself away from it, and i cannot judge my friends, because they love it and eat it with their Vodkas. Drinking vodka is another ceremony for my friends. It is like a turn table, every each of them and having a speech about peace, life, families etc then encouraging each others to drink one more! We finished them all in 2 hours and then slept. Anyhow, last plane was very very interesting. It was like a bus-terminal, one guy is collecting bags, no security screening, people are going on board and choose their seats.
Then they was a truck came along to plane, and two guys put some jumper cable to the plane engine, and gave a start. Truck was a battery!!
After the first engine start rolling, this triggered the second engine start working. Amazing! After 2 hours flight, not high from the ground, endless forests and complete flat, plane start rounding around some plato-sand field, then landed. it was really sand-bank of the river, end of summer and full of dust. Collected luggages and get on the small minibus, they are calling it with a special Russian name, when i asked what was it, they say, minibus looks like a traditional Russian bread (line our UNO) then people started calling it with a same name.
Anyhow, 10 minutes drive in Igrim and stopped in front of the GazProm building which was in use like dorm. Guys immediately start searching some shops to buy food for the night, and i strongly push them to find for me separately. I knew that they will buy many things but all will be pork 🙂 Sometime later, guys came in with 4-5 bottle of Vodka and many stuff to eat, for me they brought Prepared-Packaged Ramen (I am still eating it just to remember these days) and smoked cheese (I found it in Turkey as well, it must be something from Couscous, Georgia or Osetya).
Long nights, drinking vodka, not only us, there were many people from the region were joining and leaving. What was interesting, every one joined the table brought something to eat (smoked fishes: I didn’t know next 7 days, i will eat smoked fish for each mean 🙂 or drink, for sure Vodka. Outside is almost zero Celsius (even it is not 15th of September), far far away from the civilisation ( at that time, i was thinking it is a village far from rest of the world, did not know if i would experience worse than this, and Igrim became a Paris of Siberia 🙂 ) and snow might be on the way.
Long night, full of drunk Russians and Ukrainians, their snoring! Early morning with a headache, guys woke us up and 10minutes drive to rives side. It looks like a abandoned ships all around after the nuclear war. There there two powers boats are waiting and guys were asking us to jump in. I supposed that we will have 1-2 hours ride on boats and arrived but this is not the case, what I was going to experience definitely more than this.
Uykumuz geldi uyuduk, yerel saatle 18:30, uyandik 01:45. Dergi oku, kitap oku. En iyisi okunmamis email’lerimi okuyup, mailbox’imi duzenleyeyim derken saat 06:00 oldu. Hizli bir kahvalti ve film seyretmece. Filmin IMDB’sine baktigimda seyretmeyecegim sekilde 6.00 almis, ancak konusuna bakinca ilginc olabilir dedim. Basit, seyretmesi kolay, kikirkikir guldugum bir film oldu. Disarda 4C veya 40F sicaklik var, icerde klima 24C’i gosteriyor. Bende sabahin korunde guluyorum. Tavsiye edecegim, cok ta keyif aldigim bir film oldu. Izet’in hatirasina.
Son iki gundur yonetim toplantimiz vardi, ancak surekli masaya gelen konu, sagolsun Merten yakindan takip ediyor, dolar kuru. 3.30 dan 343 leri gorduk. Anladigimiz kadari ile bir yandan Merkez Bankasi rahatlatici onlemleri almaya calisirken ote yandan AB ile Hukumet arasinda birbirlerinin ellerini gormek icin arttirilan betler sayesinde olusan gerilim. Dusunuyorum, ben biktim PKK’dan, ve kendimizi kandirmamak gerekiyor ki, PKK veya onun sempatizanlari, ulkeler arasi politika ve cikarlar icin kullaniliyorlar. Anlamsiz geliyor gordugum cifte standartlar. Bir yandan teror sebebi ile olen oldurulen insanlar varken, is PKK olunca hosgoru veya birazda onlari koruma kollama beni sasirtiyor. Once aciklama bulamiyorsun ancan, isi ulke uzerinde baski veya yonlendirme araci olarak gordugunde Belcika, Avusturya, Hollanda’nin neden bu yapilarin filizlenmesi icin hosgoru gosteriyor anliyorsun. Akilli olmali miyiz? Evet Olmaliyiz! Cikarlarimizi korumak icin inat edip, yuzlerine bu gercegi vurmali miyiz? Evet!
Ote yandan ulkemizde su konu cozulur mu diye sordugumda aklima cozum sureci geliyor. Once, cozum adina bence artik bu is bitmeli diyorken, sonra da kendi kimligimin baski altina alindigini hissetmek, hatta bu isi yapan hukumetin etrafinda toplasan alkiscilarin konuyu iyice abartmasi sayesinde, geri adim attigimi hatirliyorum. Uzerine de PKK veya HDP lilerin televizyonda olan simariklik ve kustahlik olarak dusundugum hareket, aciklama ve tavirlari gelince iyice geri adim attim. Bu konu cozulmeli mi? Evet cozulmeli!
Guney dogudaki illerin iclerinde kurtarilmis bolge yaratmak, devletin de oralara girememesi kabul edilir mi? Edilmemeli. O donemde Mete Yarar’in TRT Haber icin hazirladigi 11-12 bolumluk program serisini nasil takip ettigimi hatirliyorum. Zzaman zaman uzuldugum konular, hatalar ve guvenlik ile sorumlu gorevlilerimizin ozveri ve inadi, bende hayranlik uyandirdi mi? Evet Uyandirdi. Esi ile birlikte olani biteni anlatan Kaymakam, 2 hafta once en yakin calisani tarafindan bomba ile sehit edildi mi? Edildi? Aci verici mi evet! Bu konular cozulmeli mi? Evet cozulmeli!
Kibris, 1974 harekati ile safha atlayan bir konu. Zaman gecip, aci ve baskilari ceken nesiller yaslanip ta birerbirer olmeye baslayinca kalan yeni nesiller, temiz hafiza ve aci cekmemis bedenleri ile yeni gorusleri savunmaya basliyorlar. Okudugum kitaplar her turlu detayi anlatirken, onlari goardi etmemek saflik olmaz mi? Kendi yasadigim tecrubeme baktigimda, insanin kotu seyleri unutma ve iyi seyleri daha iyi gibi hatrlama egilimi oldugu gercek. Kotu seyleri surekli hatirlama-hatirlatma icin duzenli programlara, propagandaya, anitlara ihtiyac oldugu gercegi var. Ermenilerin yaptiklari bana bunu hep hatirlatiyor. Bakiyorum, olur olmaz, bir sebeple halklarina hatirltacak bir mekanizmalari var. Bakiyorum Bati trakyada, Balkanlarda, Ege de zulme ugramis Turkler, bu konuyu unutma ve yola devam etme ihtiyacinda iken, kuculmekte olan gruplarda, grubu ayakta tutmak, kulturun devamliligi icin bu sekilde bir cember ciziliyor. Ayni konu Kibris icinde gecerli sanirim. Zaman zaman okuyorum, yeni Kibris gencliginin nasil AB ile birlesmeye ac olduklarini, bazen kustahlasarak bize suc atiyorlar ve begenmezlik yapiyorlar. Kizmamak olmaz, bugune kadar oyle super bir “yeni jenerasyon” kibrisli Turk ile tanisamadim, dunya, ulke, aile konusunda acaip bir faydasi olan. Cogu zamanda aklima geliyor, sevgili dostum, su Turkceyi senden rica usulu ile konus demek veya Tokat kadar nufusunda nedir tam olarak istedigin, bir anlat hele demek. TDK’nin sozlugune bakiyorum nankorluk’un anlami nedir diye, ve yine bakiyorum karaktersiz kime denir diye? Bunlar hep dusunce, on an icin dusundugum.
Suriye ye girdik, guzel guzel ilerledik, aciklamami, PYD’nin iki taraftan kantonlarini birlestirmesine engel olmak. Ilerledik ilerledik, her ne hikmetse El-Bab denen yeri alacagimizda, direnis basladi. Manidar mi? Sanirim manidar 🙂 Destekliyor muyum bu harekati evet! SuleymanSah turbesini tasidik mi sinir boyuna, evet! Bu garip gelmiyor mu? Evet cok garip geliyor. Bu Suriye konusu, Irak Musul-Kerkuk, beni tedirgin ediyor mu? Evet ediyor! Amerikanin isin icinde oldugu, her kon uda bize bir fatura cikiyor mu? Evet cikiyor. Clinton ile Trump arasinda gecen 3 bolumluk debate’leri izleyerek, Trum’in secimi kazanmasinin Turkler ve Turkiye icin daha hayirli olacagini anladim ve bu sekilde konusmaya basladigimda, isyerinden arkadaslarim (Arap, Turk, Macar, Avusturyali, Alman vsvsvsv) tum arkadaslarin yanlis dusundugumu soyledi. Sonra onlara, Amerikan vatandasi olmadigimiz ve kendi ulkelerimiz icin dogru olan desteklemek, eger net bir dogru yok ise, en az zarari verecek olani desteklemek, veya diger ulkeleri en cok mesgul edecek olani desteklemenin anlamli oldugunu anlattigim her seferde, karsimdaki kucuk capli bir sok yasadi. Hepsinin de aciklama, hakliymissin yerine, biliyorsun baskan kim olursa olsun, politikayi CIA ciziyor oldu. Ey Allahim! Ne diyeyim. Neyse Trump kazandi 🙂 ve tum Clinton destekcileri, Amerika icin bir olalim mesajlari vermeye basladilar. Sonra yakiniyor bizim arkadaslar, neden hep ortadoguda olaylar oluyor, neden biz buyuk ulkelerin oyuncagiyiz, neden biz hergun bir ayrisma noktasi ile birbirimize saldiriyoruz. TDK’nin sozlugunde kisiliksiz-karaktersiz-capsiz’in anlamina bakmak istiyorum.
CHP ve baskani, bize eziyet olsun diye mi yaratildi acaba. Bu kadar celiskinin bir arada oldugu bir baska olusum var midir? Muteahhitler-Solcular-Ayrilikcilar-Ulusalcilar-ABciler-Anlasilmazlar-BaskaKimeVerecezciler-Darbeciler……10-15 yil once aile icinde, oldurseler vermem dedigim gun ve ilk defa goruslerime yakin olan partiye oyverirken, oy klubesi icerisinde saklanarak muhru vurdugum gun, rahatladigimi ve ozgurlestigimi hissettim. Aileden kayitli CHP’li olmak ne garip ve komiktir. Ailemin yetistirdigi bibi ulkesini seven, onun icin halen olebilecegini dusunen bir insan olarak oyumu veriyorum ancak verdigim yerde olanlar tam benim gibi mi? Tam degil, ama Yarim-elma-demograsi bu sanirim. Opsiyonlar arasinda, veya set-menulerden en sana uyani secmek. Dogru mu? Elim gidiyor TDK’nin sozlugune.
Milletvekillerimizi seciyoruz, bizi temsil etsinler diye. 100% bizim dusuncemizi, fikrimizi temsil edebiliyorlar mi? Bilemiyorum, bilmiyorum. Aslinda teknolojinin son kullanicilara bu kadar dokundugu dobemde dogrudan halkin-milletin dahil oldugu bir demograsiye mi gecsek. Her sabah kalktigimizda gunun ilk 10 dakikasi alinacak kararlari direk oylayacagimiz bir sistem. Iyi olmaz mi? Olur? Zor olur mu? Zorluk olur? Aklima takilan, demograsi bugunun en iyi yonetim sekli diyoruz ya. 100 yil evvel bu kani Nationalizm, Sosyalizm iken, ondan once Monarsi. Hangisi dogru? Bilemiyorum. Bu arada universite bir arkadasim Anarsi en iyi yonetim sekli demisti. Ben de Anarsi-Teror, ne diyorsun oglum dediginde, bana Anarsi’nin kimsenin kimse ile ilgilenmedigi, baski yapmadigi, tamamiyla herkesin istedigi sekli ile yasadigi sistem (hatta sistem oldugunu bile kabul etmedigi) diyerek anlatmaya calismisti. Cok karisik, ama Afganistan’a Irak’a, Libya’ya, Suriye’ye. Yemen’e getirilen sey demograsi ise, ustu kalsin demek istiyorum.
Bir cumartesi sabahi aklimda toplananlarin bir kismini buraya yazdim, sanirim 5-6 konu daha var, ancak musade kahvalti hazirliklarina dahil olmam gerekiyor 🙂
Sevgi ile kalin, ulkemiz daha mutlu-huzurlu, gelecekten guvenli biryer olsun diyorum!
Keyifli adam! nerden baslayayim bilemiyorum. Baslangicim, yaninda rahat hissettigim, bildigim ama soyleyemedigim, soyleyip paylasamadigim, paylasip anlasilamadigim tum konularin ustadidir kendisi. Anamurda baslar sohbetimiz, poker gunleri, sonra sabahlara kadar bira-votka icip anlamsiz Tarantino sohbetlerimiz, en cok “Fransizlar patates kizartmasini mayonez ile yiyorlar…” konulu replikler 🙂 Hala gulerek hatirladigim ise Anamurun gencleri yaptigimiz manitalardan dolayi bu herifleri dovelim karari alinca sirtimizda cadir, konserve vsvs ile orman kampina kacisimiz 🙂 Sabahinda ise apar topar eve donup, bu sekilde yasanmaz olm, dayagimizi yiyip efendi efendi yatagimizda yatalim dememiz 🙂 Campari’nin tadinin Brut’un kokusuna benzedigini soylediginde yasadigim boyut cokmesi halen anlattigim bir hatiradir. Izet’i bir defa gun isiginda deniz kenarinda gordum, sevmezdi. Site’nin cikinda her zaman baktigim ikinci kat arka balkon ve odasi (2 yil evvel gittigimde gecen yirmi yilin ardindan, istemsiz tekrar baktigimda gozlerim doldu amk!), o kic kadar balkonda donen muhabbetler, kapi onune Solmaz teyzenin biraktigi meyva tabaklari ile ilgili hatiralar. En son, Anamur gunleri bitmis, unuversite bitmis, herkesin bir is-guc derdine dustugu donemde, sanirim Kafika (Kacirilan Filmler Kahvesi) denen yerden cikarken gormustum, yine komik, yine havali, 3 numra kesilmis saclari ile. Bilseydim onun son gorusumuz olacagini atardim cebime saklardim iti!! En azinda her ingiliz komedisi seyrettigimde, her Tarantino, Kevin Smith filmi seyrettigimde onu hatirlamak durumunda kalmazdim, cikartirdim cebimden benle seyretmeye zorlardim onu. Sevgi ile kal canim Izet!! Isiklar icindesin biliyorum….
Sabah sabah, gune Ufakligin panik miyavlamalari ile basladik, yanina gidince panigin aslinda keyif ve heyecan oldugunu gordum. Gerizekali kedim, kendinden bekleneni yaparak bir gariban kusu agizina almis bir o yana bir bu yana dolaniyor…..Hemen, kulturel kayitlarimizin bize soyledigi sekilde agizindan kaptim can cekisen serceyi, ve elimde acaba kendine gelirmi diye tutmaya basladim, bir umut! Korku ile nefes alirken sercen, bende asiri korku oldugunda kap krizi geciriyorlar diye dusunuyordum, bir yandan da Ufakligi suclamamak gerek diye dusunuyordum, cunku o kayitlarinda oldugu gibi avcilik yapiyordu. Sapines de anlatildigi gibi kulturel kayitlar ile evrimsel kayitlarin celiskileri, birbirine karismasi bizim davranislarimiza da etki ediyor, kararlarimiza, dogrularimiza ve yanlislarimiza. Kedi kus yakalayinca kotu olurken, fare yakaladiginda bir kahraman olabiliyor. Buradaki kulturel tanimlamalar kus-iyi, fare-kotu, kahraman-kedi ve katil-kedi. Kime gore, neye gore? 10dakika ya gecti ya gecmedi, kusa can geldi elimden ucmaya calisir gibi cabaladi ve nefessiz kaldi ve oldu. Bu cok sikintili bir an, insan dusunmeden edemiyor Temple Grandin’in (https://tr.wikipedia.org/wiki/Temple_Grandin)